20 Kasım 2024 Çarşamba
Maltepe Belediyesi, iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilir bir gelecek hedefi doğrultusunda “Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı” hazırlık sürecini başlattı. Bu kapsamda, belediyenin tüm müdürlüklerinin katılımıyla bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.
Maltepe Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü koordinasyonunda düzenlenen Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) açılış ve bilgilendirme toplantısında, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Burcu Akdağ Uğur, iklim değişikliği ile mücadele konusunda Maltepe Belediyesi olarak yapılan çalışmaları ve SECAP’ın ne olduğu hakkında katılımcılara bilgi sundu. Toplantıda ayrıca, SECAP’ın yerel yönetimler için önemi ile kent ve kurumsal ölçekte belirlenen hedeflerden bahsedildi. Toplantıda, Strateji Geliştirme Müdürü Bahadır Keşan, çalışmaları başlatılan iki hibe projesi hakkında bilgi verdi.
İSTAÇ Sürdürülebilirlik Şefi Çağla Aydın ve Sürdürülebilirlik Uzmanı Bilge Lerzan Aydoğmuş ise iklim değişikliği konusunda küresel düzeyden yerel yönetimlere uzanan gelişim süreci ve SECAP hakkında sunumda bulundu.
SEAP NEDİR?
Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı (SEAP); 2009 yılında Avrupa Komisyonu tarafından geliştirilen, yerel yönetimlerin enerji verimliliğini artırmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmek amacıyla geliştirilmiş bir çerçevedir ve Belediye Başkanları Sözleşmesi taahhütlerini gerçekleştirmede bir yol haritasıdır. Bu eylem planı, yerel yönetimlerin iklim değişikliği ile mücadele çabalarını somutlaştırarak, 2020 yılına kadar sera gazı emisyonlarını yüzde 20 oranında azaltmayı ve yenilenebilir enerji payını yüzde 20 artırmayı hedeflemektedir.
Kasım ayı KOAH hastalarının adeta kabusudur. Çünkü KOAH hastaları atak dönemleri nedeniyle en zor günlerini yaşamaya başlarlar. Hastanelerin yoğun bakımları nefes darlığı çeken hastayla dolmaya başlar. Kasım ayından itibaren alevlenen KOAH, artık hastaların kâbusu olmaktan çıksın istiyoruz. 20 KASIM Dünya KOAH günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yalçın Karakoca, kendi buluşu olan ve Dünya Tıp Literatürüne giren tedavi yöntemiyle, KOAH’ın hastalar için bir kâbus olmaktan çıkabileceğini söyledi. Geliştirdiği Karakoca Rezektör Balon yöntemiyle KOAH hastalarına umut olan Prof. Dr Yalçın Karakoca, bugüne kadar birçok hastayı tedavi etti.
KOAH, nefes alıp vermede zorluk çekilen, kalıcı nefes darlığı belirtileri olan ancak tedavi edilebilir bir akciğer hastalığıdır. Türkiye’de 40 yaş üstü 5 kişiden birinde bu hastalık vardır. KOAH yılda yaklaşık 8 milyon kişinin ölümüne neden olmaktadır. Yarısı sigara içimine bağlı olan ölümlerin yarısı da özellikle kırsal alanlarda organik yakıtların bacasız ortamda ev içinde yakılmasına bağlıdır. Tüm dünyada 3. ölüm nedeni haline gelen KOAH, dünyadaki yetişkin nüfusun onda birini etkilemektedir. Kendi buluşu olan ve Dünya Tıp Literatürüne “Karakoca Rezektor Ballon” adıyla giren Rezektör Balon yöntemiyle hastaların yaşam kalitelerini olumsuz etkileyen ve 3.ölüm sebebi KOAH hastalığını büyük oranda tedavi etmeyi başardıklarını ifade eden Karakoca, “Kalıcı bronş açıklığı sağlandığında hastalar 20,30 yıl geriye dönmekte ve hastaların çoğu gençleştiklerini ifade etmektedir. Bronşlar temizlenirken akciğer kanserine yakalanma ihtimalleri de minimum düzeye inmektedir” diyor.
Akciğer Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yalçın Karakoca, ölümcül boyutlara varabilen KOAH hastalığına ilişkin bilgiler verdi. 2006 yılında geliştirip patentini aldığı Karakoca Rezektör Balon uygulamasıyla bugüne kadar pek çok hastasını tedavi eden Karakoca, buluşuyla 2007 yılında Japonya’da Dünya Bronkoloji Kongresinde ödül almaya hak kazandı.
KOAH en çok sigara içenleri tehdit ediyor. KOAH hastalığıyla dünyanın her yerinde mücadele eden hastalar olduğunu belirten Prof. Dr. Yalçın Karakoca, “KOAH hastalığı tüm dünyada üçüncü sırada ölüme yol açan ağır bir hastalık. KOAH 4 evrede olan bir hastalık. Ağır ve çok ağır olanlar hastaneyi ziyaret etmek zorunda olan hastalardır. Bu hastaların tamamına yakını ağır sigara içicileridir. Uzun yıllar sigara tüketmişlerdir. KOAH hastalığı tüm dünyada en fazla kaynak ayrılan hastalıkların başında gelir. Dünyada 600 milyona yakın KOAH hastası var. Her sigara içenden 10 tanesinden biri KOAH hastalığından dolayı hayatını kaybediyor. Her yıl milyonlarca insan hayatını kaybediyor. Bu hastaların en büyük özelliği ani bir ölümle karşılaşmadan yıllarca süren bir hastalığın sonunda ölüme kadar gitmesi. Yani bu hastalar yıllarca hastane yoğun bakım, tekrar iyileşme, tekrar kötüleşme, oksijen kullanma, yardıma muhtaç olma gibi durumlardan geçtikten sonra hayatını kaybediyorlar” şeklinde konuştu.
Karakoca Rezektör Balon tedavisinin ardından hastaların ilaçlardan daha çok fayda gördüğünü söyleyen Karakoca, “Benim geliştirdiğim tedavi yöntemi ile hastalar ilaçlardan çok fazla fayda görebilecek noktaya geliyorlar. Burada ilaçlardan kesilmek, kurtulmak söz konusu olmadığı gibi ilaçların etkinliğinin arttığını ve hastaların rahatladıklarını görmekteyiz. Bronş tıkanıklığını açarsanız çok daha rahat nefes alır hasta. İlaçtan çok daha fazla istifade edecek noktaya gelirler. Patenti bana ait tedavi yöntemi ile bronş içini döşeyen hücrelerin meydana getirdiği tıkanıklığı ortadan kaldırıyoruz. Bu bir saatlik bir operasyonla mümkün. Bronş tıkanıklığını açmak ve açılan yerlerde kalıcı bir çözüm sağlamak mümkün. Bizim tedavi yaptığımız kronik bronşitli ve miks koah hastalardır. Kalıcı bronş açıklığı sağlandığında hastalar 20-30 yıl geriye dönmekte. Hastaların akciğerleri daha fazla kanı oksijen ile buluşturduğunda hastaların oksijensizlik nedeniyle yaşadığı sıkıntılarında büyük oranda düzeldiğini görüyoruz. Bronşlar temizlenirken akciğer kanserine yakalanma ihtimalleri de minimum düzeye inmektedir” tedavisi maalesef sağlanamayan akciğer kanseri hastalığını ortaya çıkmadan önlemek mümkün olabilecektir. Bazı yöntemler akciğer kanserine giden kanser öncülü hücreleri temizlemek ve akciğer kanserini ortaya çıkmadan tedavi etmek için eskiden beri bilinmektedir. Kadınlarda rahim ağızı kanserini bu duruma benzer bir örnek olarak söyleyebilirim” diye konuştu.
Özellikle kış aylarında biz buna yaprak dökümü ayları deriz. KOAH hastaları yoğun bakımları doldurur. Bizim hastalarımız tedavi olduktan sonra büyük bir oranda akut alevlenmelerden korunmuş olmaktadır. Akciğerin geri kalan kısmında çok ciddi hasar yoksa bu hastalar gençleşiyor diyebiliriz. Bizim tedavi ettiğimiz hastaların yüzde 98’ınde tedavi başarısı elde ettiğimizi söyleyebilirim. Başarılı olunamayan yüzde ikilik kısımda ise genellikle ağır kalp hastalığı ön planda olan hastalardır.
KOAH erken yaşta başlayabilir ve genç bireyleri de etkileyebilir. KOAH öncesi koşulların farkına varılması, önlenmesi, hasta olanların erken teşhisi ve uygun tedavi yaklaşımları önemlidir. KOAH’da en sık görülen yakınmalar; öksürük, balgam, nefes darlığı ve bazı olgularda yorgunluk hissidir. Hastanın yakınmaları hastalığın ilerlemesi ile daha da artarak kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiler. KOAH’ın tanısı, sağlık kurumlarında basit bir test olan “nefes ölçüm testi” (solunum fonksiyon testi) ile kolayca konulabilir. Tanının doğrulanması için solunum fonksiyon testi kullanılarak hava akımında azalmaya yol açan tıkanıklığın belirlenmesi esastır. Solunum fonksiyonlarında kısıtlanma olan hastaların akciğer tomografilerini gördükten sonra tedaviye karar verebiliriz.
Ankara’da VIP transfer firmaları, size benzersiz bir seyahat deneyimi sunmak için tasarlanmış hizmetler sunmaktadır. Hem bireysel hem de kurumsal müşteriler için ideal olan bu hizmetler, modern araç filosu ve profesyonel şoförleriyle bir adım öne çıkar.
Ankara VIP transfer fiyatları, genellikle sağlanan hizmetin kalitesine kıyasla oldukça uygun bir aralıktadır. Bu hizmetlerin en büyük avantajlarından biri, zaman yönetimi ve esneklik sağlamasıdır. Toplu taşıma veya sıradan taksilerle zaman kaybetmek yerine, ihtiyaçlarınıza özel olarak planlanmış bir hizmetle seyahat edebilirsiniz. Ayrıca, lüks araçlarla yapılan yolculuklar size iş veya kişisel seyahatlerinizde prestij kazandırır.
Eğer Ankara’da rahat bir ulaşım deneyimi arıyorsanız, şoförlü araç kiralama hizmetleri tam size göredir. Deneyimli şoförler, trafikte kaybolma veya zaman kaybetme gibi riskleri tamamen ortadan kaldırır. Şehir içi veya şehir dışı yolculuklar için ideal olan bu hizmetler, iş seyahatlerinden özel günlere kadar her türlü ihtiyacınıza cevap verir.
Ankara VIP transfer firmaları, her bütçeye uygun fiyat seçenekleri sunar. VIP transfer fiyatları, sunduğu lüks ve konfor düşünüldüğünde oldukça makuldür. Özellikle grup taşımacılığı veya uzun mesafeli yolculuklar için sunulan özel paketler, bu hizmetlerin daha ekonomik olmasını sağlar.
Ankara’da VIP transfer ve şoförlü araç kiralama hizmetleri, modern yaşamın gereksinimlerini karşılamak için ideal bir seçenektir. Zamanınızı ve enerjinizi daha verimli kullanmanızı sağlayan bu hizmetler, aynı zamanda lüks ve konforu da garanti eder.
Elaysi grubunun yazın son dönemine damga vuran ‘Lütfen Arama’ Single’ından sonra ‘Milyon’ da müzik listelerinde yerini aldı. İlk tekli olan Lütfen Arama’nın olduğu gibi Elaysi’nin yeni teklisi Milyon’un da aranjörlüğünü Suat Aydoğan üstlendi ve AGY Production etiketiyle müzik listelerine giriş yaptı. Elaysi grubunun üyelerinden grubun söz yazarı Aylin uzun süredir üzerinde çalıştıkları şarkılar olduğunu ve Milyon’dan sonra da hem üretmeye hem de müzikseverlerle buluşmaya devam edeceklerini söylerken Ceyhun ve Aleyna ise yeni single için heyecanlarını dile getirdiler. Elaysi’nin yeni teklisi milyon 4 Ekim itibari ile dijital platformlarda yayında.
Yeni ve iddialı müzik şirketi Fix Müzik etiketiyle yayınlanan Saide Guliyeva’nın yeni teklisi “Geçen Yıl”, Türkçe pop müziğin modern enerjisini Ferdi Tayfur’un derin aşk sözleriyle birleştirerek dinleyicileri nostaljik ve ritmik bir yolculuğa çıkarıyor.
Sözleri Ahmet Selçuk İlkan ve Ferdi Tayfur’a, müziği Ferdi Tayfur’a ait olan şarkı, Can Atayılmaz’ın güçlü aranjmanıyla hayat buluyor. Mix ve mastering işlemleri Utku Ünsal tarafından yapılmış olan bu yüksek tempolu house parça, dans pistlerinde enerjisiyle fark yaratmaya aday. Klip yönetmenliğini ise Sehar Dawn üstleniyor.
“Geçen Yıl”, Türk müziğinin efsane ismi Ferdi Tayfur’un unutulmaz dizelerinden ilham alıyor ve “Neyleyim sen yoksan eğer dünyanın servetini” gibi dokunaklı sözleriyle aşkın vazgeçilmezliğini, ayrılığın izlerini hissettiriyor. Güçlü basları ve canlı elektronik dokularıyla Tayfur’un derinlikli sözlerini buluşturan parça, dinleyicilere hem duygusal bir özlem yaşatıyor hem de coşkulu ritmiyle kendilerini müziğin akışına bırakmalarını sağlıyor.
İstanbul’un kalabalık sokaklarında geçen anılara gönderme yapan “Geçen Yıl”, listelerde yer almaya hazır. Müzik sektöründe dikkat çekecek projeler yayınlamayı hedefleyen Fix Müzik’in bu heyecan verici çalışması, 8 Kasım Cuma günü tüm dijital platformlarda dinleyicilerle buluşuyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.